Absürt kelimesi, modern dilde sıklıkla karşılaşılan ve çok farklı bağlamlarda kullanılan bir terimdir. Günümüzde felsefe, edebiyat, sinema ve tiyatro gibi alanlarda önemli bir yer tutan bu kelime, ilk bakışta tuhaf veya mantıksız anlamlar taşıyor gibi görünebilir. Ancak derinlemesine inildiğinde, absürtün kökeni ve anlamı oldukça ilginç bir yolculuğa çıkmaktadır. Bu yazıda, “absürt” kelimesinin ne anlama geldiğini, hangi dilden geldiğini ve kökeninin ne olduğunu inceleyeceğiz.
Absürt Nedir?
Absürt kelimesi, genellikle mantık dışı, saçma, akıl almaz ya da tuhaf olan şeyleri tanımlamak için kullanılır. Türkçeye Fransızcadan geçmiş olan bu kelime, bazen “gerçek dışı” ya da “gülünç derecede mantıksız” gibi anlamlarla da ifade edilebilir. Özellikle edebiyat, sinema ve felsefede sıkça kullanılan bir kavramdır.
Absürtün anlamını daha ayrıntılı bir şekilde açıklamak gerekirse:
-
Mantıksızlık: Bir durumun, olayın veya davranışın, mantıklı düşünceye veya beklenen normlara uymaması.
-
Saçmalık: Genellikle gerçeklikten kopmuş, mantık dışı veya alışılagelmiş düşünce biçimlerinin dışında kalan durum.
-
Absürdizm: Felsefi anlamda, insanın evrende bir anlam bulmaya çalışırken karşılaştığı anlamsızlık ve umutsuzluk durumunu ifade eder. Albert Camus’nün felsefesi, absürdizmin en bilinen örneklerinden biridir.
Örneğin, bir karakterin hayatta kalabilmek için sonsuz sayıda şanssız olayla karşılaştığı bir film, absürt türüne örnek teşkil edebilir. Buradaki olayların ve durumların birbirleriyle olan ilişkileri çoğu zaman mantıklı bir şekilde bağdaştırılamaz.
Absürt Hangi Dilden Gelir?
Absürt kelimesi, Fransızca kökenli bir sözcük olup, “absurde” şeklinde kullanılır. Fransızca “absurde”, “mantıksız” veya “saçma” anlamına gelir ve Latince “absurdus” kelimesine dayanır. Latince absurdus, ab- (uzak) ve surdus (sağır, duyarsız) köklerinden türetilmiştir. Yani, bu kelime aslında “duyarsız” veya “mantıksız” bir durumu tanımlamak için kullanılmıştır.
Bu kelime zamanla, Fransızca ve diğer Batı dillerinde, daha geniş bir anlam yelpazesinde kullanılmaya başlanmış ve modern Türkçeye de bu biçimiyle girmiştir. Özellikle 20. yüzyılda felsefi anlamda, varoluşsal boşluk ve anlam arayışı ile ilişkilendirilmiştir.
Absürtün Felsefi Kökeni

Absurtun Felsefi Kokeni
Absürt, özellikle 20. yüzyıl felsefesinde önemli bir yer tutar. Fransız filozof Albert Camus’nün “Absürdizm” üzerine yazdığı eserler, absürtün felsefi yönünü derinlemesine anlamamıza yardımcı olur. Camus, “absürt” kelimesini, insanın evrende bir anlam arayışına girmesinin ardından karşılaştığı anlamsızlık duygusunu tanımlamak için kullanmıştır.
Camus’nün felsefesinde, insanın dünyadaki yerini sorgularken, evrenin ve yaşamın anlamsız olduğunu keşfetmesi absürdizmin temelini oluşturur. Bu, insanların hayatlarına anlam katmak için yaptıkları eylemlerin, aslında evrensel bir anlam taşımadığı fikrini ortaya koyar.
Bir diğer önemli felsefi düşünür Jean-Paul Sartre da absürdizme yakın düşünceler üretmiş, ancak Sartre, insanın özgürlüğünü ve seçimlerini vurgulayarak, absürdizmin yalnızca bir başlangıç noktası olarak görülebileceğini belirtmiştir. Sartre’a göre, birey anlam arayışını sürdürmeli ve kendi yaşamının anlamını yaratmalıdır.
Absürt ve Sanat: Tiyatro ve Sinema
Absürt, sadece felsefi bir kavram değil, aynı zamanda sanat dünyasında da geniş bir yer bulmuştur. Absürd tiyatro, 20. yüzyılın ortalarında, özellikle Eugène Ionesco ve Samuel Beckett gibi yazarlar tarafından popülerleştirilmiştir. Bu tür, günlük yaşamın anlamını sorgulayan, dilin ve mantığın sınırlarını zorlayan eserlerle tanınır. Beckett’in ünlü eseri Godot’yu Beklerken (Waiting for Godot) bunun en bilinen örneklerinden biridir.
Absürd tiyatroda, karakterler çoğu zaman kendilerine anlam taşımayan durumlarla karşı karşıya gelir ve bu durumlar izleyiciye hem komik hem de trajik gelir. Buradaki absürd öğeler, hayatta anlam arayışının sonuçsuzluğunu, insanın içsel yalnızlığını ve toplumun bireye karşı duyarsızlığını anlatmak için kullanılır.
Absürtün Kullanıldığı Alanlar
Absürt kelimesi, yalnızca felsefi ve edebi alanlarla sınırlı kalmaz. Modern kültürde, absürt komedi, absürd dramalar ve absürt karakter tasvirleri, genellikle izleyicinin veya okuyucunun düşünsel bir çözüm bulamaması, şaşkınlık, karışıklık veya gülme gibi tepkilerle karşılaşmasını sağlar.
-
Absürd Komedi: İzleyicinin, karakterlerin mantıklı olmayan davranışları ve tuhaf olaylar karşısında güldüğü bir türdür. Bu türde mantıksızlık, zaman zaman absürd fıkralarla birleştirilir.
-
Absürd Sinema: Modern sinemada da absürt anlatımlar sıklıkla yer alır. Yönetmenler, film karakterlerinin dış dünya ile uyumsuzluğunu, izleyiciye hem düşündürmek hem de eğlendirmek için kullanırlar.
Absürtün Günlük Hayatta Kullanımı
Günlük dilde de sıkça karşımıza çıkan “absürt” kelimesi, genellikle beklenmedik ve saçma durumları anlatmak için kullanılır. Örneğin, “Bu kadar absürt bir teklif beklemiyordum” gibi bir cümle, mantıksız bir teklifin veya durumun ifade edilmesi için kullanılabilir. Bu kullanımda, kelime daha çok eleştirel bir ton taşır.
Absürt kelimesi, felsefi, edebi ve günlük kullanımda, anlam arayışının sınırlarını, insanın evrendeki yerini ve toplumla olan ilişkisini sorgulayan bir kavram olarak yer alır. Fransızca kökenli olan bu kelime, zamanla birçok alanda yaygınlaşarak, derin anlamlar taşır hale gelmiştir. Absürtün kökenini ve anlamını doğru anlamak, hayatın tuhaf ve mantıksız yanlarını kavrayabilmek adına önemlidir. Bu kelime, yalnızca dilimize girmiş bir terim değil, aynı zamanda toplumsal ve bireysel yaşamın pek çok yönünü derinlemesine sorgulamamıza olanak tanıyan bir anahtar kelimedir.